Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Sultan II. Abdülhamid'in kurdurduğu İngiliz takımı

Belki bazıları bir şekilde ucundan bucağından konuyu duydu. Ancak konuyu bilmeyenler başlığı görünce, 'Nasıl yani?', 'Ne alaka' gibi sorular sorabilir. Bu yazı, bir zamanlar İngiltere'nin en üst futbol ligi olan İngiltere Premier Ligi'ne kadar yükselmiş, ancak günümüzde (2016 Ocak-Şubat) İngiltere 2. Lig'inde mücadele eden Portsmouth'un hikayesini ele alıyor. Kulüp, adını İngiltere'nin Manş denizi kıyısında yer alan Portsmouth şehrinden alır. Kuruluş yılı 1898'dir. 'Blues Army' (Mavi Ordu) lakaplı kulübün ambleminde 'Ay ve Yıldız' yer almaktadır. Kulübün resmi sitesinde yer alan bilgilere göre Bu  Ay-Yıldız, 1189-1199 arasında ülkeyi yöneten Kral I. Richard'a aittir. Rivayet odur ki, İngiltere, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde İmparatorluğa yönelik istihbarat faaliyetlerini arttırdı. Bunu, kültür çalışmaları adı altında gerçekleştirdiği kadar sportif çalışmalarla da yaptı. Ülke topraklarında kurulan veya destekle...
En son yayınlar

Futbolda paranın bileğini büken isim: Roberto Baggio

90'lı yılların efsane futbolcularından biri... İtalyan Roberto Baggio... Profesyonel kariyeri 1982'de Vicenza'da başladı. 3 yıl sonra efsanesi olacağı Fiorentina'nın dikkatini çekti. 1990'a kadar Mor-Beyazlıların formasını giydi. 90'da İtalyan devi Juventus'un yolunu tutunca Fiorentina taraftarları takımlarına ateş püskürdü. Böyle bir yıldızın kaybedilmesini hazmedemediler. Olaylar yaşandı, kulüp binasına yürüyenler oldu. Velhasıl asıl olaya gelelim. Birgün Fiorentina, Juventus'u konuk etti. Maçta Juventus lehine penaltı oldu. Takımın penaltıcısı Baggio'dur... Ancak Baggio eski takımına karşı penaltı atmak istemedi. Kullanmadı atışı. Başkası attı.  Teknik Direktörü çok kızdı bu olaya ve Baggio'yu hemen oyundan aldı. Bu esnada tribünler Baggio tezahüratıyla inliyordu... Bir Fiorentina atkısı atıldı sahaya. Baggio bir Juventuslu olmasına rağmen aldı eski takımının atkısını, taktı boynuna ve oturdu kulübeye... Bu olay futbolseverle...

Takımlarına teknik direktör olarak dönen efsane futbolcular

Takımlarına teknik direktör olarak dönen efsane futbolcular Futbolculuk yıllarında gösterdikleri performansla isimlerini futbol tarihine yazdıran bazı oyuncular, aradan yıllar geçtikten sonra kulüplerine teknik direktör olarak döndü. Kimisi aynı başarıyı antrenörlükte de gösterdi. Bazısı ise hocalık tecrübesinden geçer not almadı. Yıllarca Barcelona’nın formasını terleten Luis Enrique’nin Katalan ekibinin başına geçmesinin ardından geçtiğimiz haftalarda da Real Madrid’in efsane futbolcularından Zinedine Zidane, Eflatun-Beyazlıların hocası oldu. Son yıllarda pek sık gördüğümüz bu manzaraya birçok efsane oyuncuda karşılaştık. İşte öne bazı çıkanlar: Johan Cruyff: 1964-73’te Ajax’ta, 1973-78’de de Barcelona’da oynadı. Hollandalı efsane, 1986-88 yıllarında Ajax’ı, 1988-96 arasında da Katalan ekibini çalıştırdı. Clarence Seedorf : 2002-12 seneleri arasında milan forması giydi. 2014’te takımın başına geçti. Ancak futbolculuktaki başarısını gösteremedi. ...

Trabzonspor’u Terk Eden Futbolcular

Trabzonspor’u Terk Eden Futbolcular Son dönemlerde yaşadığı mali problemler sebebiyle zor günler geçiren Trabzonspor'da takımdan ayrılan futbolculara bir yenisi eklendi. Bordo-Mavili camia, daha önce Portekizli Jose Bosingwa ve Gineli Kevin Constant’ın sözleşmelerini feshederek bu futbolcuları göndermişti. Son olarak alacaklarını tahsil edemeyen cezayirli Carl Medjani şehri terk etti. Bunun yanı sıra Paraguaylı forvet Oscar Cardozo da 4 aydır maaş alamadığı gerekçesiyle menajerini kente çağırdı. Tüm bu süreç akıllara önceki senelerde Trabzonspor’dan çeşitli sebeplerle kaçan futbolcuları getirdi. Kevin Campbell: İngiltereli hücum oyuncusu, 1998-99 sezonunda İngiliz Nottingham Forrest kulübünden alındı. Campell, Bordo-Mavili forma altında 17 maça çıkıp 5 gole imza attı. O dönemler kulüp başkanı olan Mehmet Ali Yılmaz, bu performansı beğenmeyip futbolcuya 'Yamyam' diye hakaret edince golcü oyuncu bavullarını toplayarak şehirden ayrılmıştı.     ...

Söylemesi Zor Futbolcu İsimleri

Bu futbolculardan çok çektik Futbol müsabakalarında bazen mücadele saha dışına taşar. Yeşil zeminde birbirleriyle kıyasıya rekabet içerisine giren futbolculardan öyleleri var ki, onlarla en büyük mücadeleyi futbolseverler verir. Hatta spikerler bile çoğu zaman acayip çabalar içine girerler bu oyuncular karşısında. Hangi futbolculardan mı bahsediyorum? İsimlerini telaffuz etmekte zorlandığımız, çoğu zaman doğru söyleyemeyip, kolayımıza geldiği gibi aktardığımız oyuncular. Peki kim bu isimler? Bir kaçını ele alalım isterseniz. Aatif Chahechouhe 1986 yılının 2 Temmuz’unda Fransa’da dünyaya gelmiş Fas’lı futbolcu. Kariyerindeki en büyük çıkışı şuan forma giydiği Sivasspor’da yapmıştır. Rivayet odur ki, ismiyle alakalı şunları söylemiş: “Adımı hiçbir yere bakmadan doğru bir şekilde yazabildiğimde 10 yaşıma gelmiştim.” (Okunuşu: Şeyşu) Vladimir Yevgenyeviç Beschastnykh İsmini telaffuz etmekte hala zorlandığım kişilerden biridir. Şu an 41 yaşında olan Rus oyuncu, kariye...

Öyle Bir Şey Yaptılar Ki FIFA Kural Değiştirdi

Bu maçta Öyle bir şey yaşandı ki, FIFA devreye girmek zorunda kaldı. Hakem ilk düdüğü çaldığında, maç bitiminde neler olacağını asla tahmin edemezdi. 90 dakika sonunda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. FIFA bugüne kadar uluslararası turnuvalarda çok kez kural değiştirdi. Bu değişiklikler bazen değişen ve gelişen Futbol kültürüne bağlı gerçekleşti. bazen de bir aksaklık, eksiklik sebebiyle oldu. Bugünkü videomuzun konusuysa tüm bunların haricinde gerçekleşti.  Ekranda görmüş olduğunuz bayrağı belki daha önce hiç görmediniz. Hangi ülkeye ait olduğuna dair bir fikriniz olmadığı gibi, bu videoya konu olacak ne başarısı olduğuna dair hiçbir fikriniz olmayabilir.  İsmi Amerikan Samoası olan ve Güney Pasifik Okyanusu’nda bulunan bir ada ülkesidir. Tarihler 11 Nisan 2001'i gösteriyordu. 2002 yılında oynanacak FIFA Dünya Kupası maçları için eşleşmeler yapılmıştı. Bu eşleşmelerden birinde Avustralya ile Amerikan Samoası karşı karşıya geldi. Her iki takımda olacaklardan habers...

Futbol hakkında herkes konuşuyor... Peki kaçı futbolu biliyor?

Futbola az da olsa ilgisi olandan tutun da, her gün bu oyunla yatıp bu oyunla kalkan herkes muazzam bir futbol yorumcusudur ülkemizde. Biten bir maçın ardından biraz dinleseniz, sanırsınız onlardan iyi kimse bilemez, en iyi onlar yorumlar, en iyi onlar konuşur. Hele de destekçisi olunan takım kaybettiyse... Peki gerçekten öyle mi? "O futbolcunun orada oynatılması yanlıştı." "Yenilgi şundan dolayı geldi"."Takım şu yüzden kaybetti" gibi uzayıp giden cümleler kuruyor olabilmek insanları iyi bir futbol takipçisi, futbol hakkında 'Bilgili' bir insan yapar mı? Her gün saatlerce üzerinde kafa yorduğumuz, konuştuğumuz, tartıştığımız bu sporu ne kadar biliyoruz? Bunu anlamanın çok basit bir yolu var aslında.  Sorun onlara; Mesela deyin ki penaltı atışı kaç metreden yapılıyor? Ya da iki kale direği arasındaki mesafe nedir?  Ceza sahası alanının boyutu? Futbol topunun ağırlığı? Eminim ki bu sorular cevapsız kalacak. (Bilen çıka...